Başka türlü ölmek

"Başka türlü ölmek, ölümümü seçebilmek isterdim. Ölümümü görmeye çalışıyorum. Kendi yasımı tutmaya hazırlıyorum kendimi. 

Hep merak ederdim onun ne zaman, nasıl geleceğini. Yokuşları çıkarken, bir otobüse soluk soluğa koşarken, uykusuz gecelerimde, bir öyküyü bir türlü bitiremediğimde, sevdiğim birinden acı sözler duyduğumda çok yakınımda olduğunu hissederdim.

Kendimi bir hastane yatağında ölmek üzereyken düşlüyorum. Yorgun, küçülmüş, bir deri bir kemik yatıyorum sırtüstü. Burnumda hortumlar, ağzım yarı açık. Canımın çekilmekte olduğunu hissediyorum. Tam o anda neler düşüneceğimi merak ediyorum şimdi. Hayatımın en önemli anları geçecek mi gözümün önünden? Sanmıyorum. Ama geçseydi neler anımsardım? 

Bir otelin koya bakan terasını mı? Sokakta yalınayak koştuğum bir gece yarısını mı? Bir adamın kendini yere atıp çırpınarak ağlayışını mı? Ateşlenmiş bir çocuğun başında geçirdiğim bir öğle sonunu mu? Sahip olduğum ilk boya kutusunu mu? Bir ilkokulun bahçesindeki uğultuyu, bir tren istasyonunun yalnızlığını mı?

Bilmiyorum. Bildiğim şu; ölürken bu dünyada çekmem gereken tüm acıları çekmiş olacağım."