Sınır-lar

Hücrelerimdeki o sızı geçmek bilmiyor. Solgun bedenimde yine fırtınalar kopuyor. Yaşıyorum fakat aslında ben de bir ölüyüm. Her ecel gibi, benim ecelim de, günden güne bana doğru yaklaşıyor. Hepimiz birer ölüyüz. Bu canlı cesetler boşa...
Bedenim solgun dedim size. Tepeden tırnağa kadar hissettiğim ağrılarımı anlatır dururum saatlerce. Sırtımda çok yük varmışcasına, yorgunluğum bel hizama kadar sürükleniyor. Ve belimde müthiş bir sürgün yaşandığını hissedebiliyorum. Bedenim bana küsüyor! Hücrelerim, bünyemi yavaş yavaş terk ediyor.
Benim çok sınırlarım var. Düşüncelerim, sınırlarıma sınırlar koyacak kadar çoklar. Bir kapı düşünün. Eski olsun. Kulpuna her dokunduğunuzda gıcırdayan bir kapı. Rahatsız edici ama aynı zamanda görüntüsüyle insanı büyüleyen ve ahşaptan bir yapı. Sizce de huzurlu değil mi? Sanki ardına kadar açıldığında, tamamen mavinin tadına varacakmışım gibi...
Ama bu olmadı! İyi insanlar huzura bu kadar çabuk eremezler. Bir kapı daha düşünün. Rengi siyaha yakın. Üzeri boyalı, kırık dökük bir kapı. Kulpuna dokunduğunuz anda kırılıp yere düşen yoğun bir sarı. Kapının ardındakinin ne olduğunu merak ederdiniz değil mi? Kapıyı zorla açmaya çalışırdınız. Çünkü karşınıza ne çıkarsa çıksın o kapıyı açmanız gerekirdi. Bir hiç uğruna bile olsa, bunun için savaşırdınız. Nedir peki bu kadar eski olan şey? Düşününce, aslında dikkat çeken hiçbir şeyin olmadığını farkedeceksiniz. Sadece bir kapı diyeceksiniz. Ve devreye merakınız girecek. İşte tam o an da kapının ardındaki şeyden büyük medet umacaksınız. Belli çabalarla kapıyı açtıktan sonra karşınızda duran şey sizi büyük hayal kırıklığına uğratacak. Bu, sadece ufak ve yanan bir mum. Muma dikkatlice baktığınızda, hafifçe esen rüzgarın, ateşini söndürmeye çalıştığını göreceksiniz. Ateşi söndürecek güce sahip olan rüzgar, ona güç kazandırmak için savaş başlatıyordu.
Binevi hayatta kalma çabası.
Yandıkça eriyen, eridikçe biten bir mum. Ateşe odaklandığımda, hayatta kalabilmek adına ne kadar çaba sarfettiğini gördüm. Bir ateş nasıl hayatta kalabilirdi? Rüzgar nasıl yenemezdi ateşi? Hepsini gördüm...
Güçlendirmek pahasına da olsa bu gördüğüm en adil savaştı. Ben zaten kazandım, burada kalarak. Kaçmayarak. Ben savaşımı yaptım!
Tüm eskilerden sıyrılarak...

Yorumlar

Popüler Yayınlar