Herkes alçaktır biraz
Herkese normalmişim gibi davranmaktan nefes alamaz hale geldim. Herkese yetebilmek adına kendimden çok eksilttim. Özlediklerimi susmaktan, dışıma taşar oldum. Birine güvenememekten herkesi kırdım durdum. Gidene "Dur!" demekten aciz kaldım. Herkes gider... Çünkü niye biliyor musunuz? Herkes alçaktır biraz.
Kalanı değerli kıldım. Ama hep sevgisizlikle yargılandım. Sağlığımdan oldum. Yine yargılandım. "Sadece..." dendi yaşadıklarıma. Sadece duygusal açıdan yara almışsın dendi. Duygularıma saygısızlık başladı o noktada. Yaşadıklarımla yargılandım. Sevgisizlikle yargılanırken, aynı zamanda sevgimle de yargılandım. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Sonra ben de inanmadım kimseye.
Sevgilerine...
Çıkarlar üzerine kurulan hiçbir samimiyete inanmadım.
Ama bilirsiniz ya, herkes alçaktır biraz.
Bir düğüne büyük bir özgüven ve hevesle giderken, yeni aldığım ayakkabılarımı çizen o taş bile alçaktı biraz. Dedim ya, duygusuz dendi adıma. Ruhsuz dediler. En çok ben severken, bana vicdansız dediler. En çok ben acırken, bana merhametsiz dediler. Sonra sonra öğrendim. Herkes alçaktı biraz.
Tüm olanlardan sonra arkamı dönüp baktığımda bir kadın ve bir erkek silüeti gördüm. Birine doğuran, diğerine yaşatan deniyordu.
Kayıp denmesin bunun adına. Eksildikçe çoğalır insan aslında. Eksildikçe güçlenir.
Özlem denmesin bunun adına. Her giden kadar sever insan aslında.
Aşk denmesin bunun adına.
Çünkü her gidenin, alçaklığı kaldı yanlarında.
Yorumlar
Yorum Gönder