Dinle, küçük adam!

"Sesleniş", gevezeliklere ve karalamalara bir yanıttı. Unutmayalım: Yanlış olduğunu kanıtlama değil, iftira yoluyla mahvetme!

1. Canlı varlık, toplumsal ve insansal ilişkilerinde iyi yürekli, saf, bu yüzden de, var olan koşullarda tehlike içindedir. Başkalarını da kendisi gibi bilir.
2. Zira vebalı hasta, diğer kişilerin de kendisi gibi, düşünüp davrandığını sanır. İyi yürekli olan, bütün insanların da iyi yürekli olduğunu ve iyi yürekli davrandığını sanır. Vebalı da, bütün insanların yalan söylediğini, aldatıp dolandırdığını ve iktidar hırsı içinde olduğunu sanır. Bu yüzden, canlı varlığın, avantajsız ve tehlikede kaldığı açıktır. Vebalının olduğu yerde, somurulduktan sonra kendisiyle alay edilir ya da ihanete uğrar; ve güven gösterdiği yerde, aldatılır.
3. Şimdiye dek hep böyle oldu. Canlı varlığın, kendi güvenliği ve gelişmesi için savaşta sertlik gerekiyorsa, sert olmasının zamanı artık gelmiştir; cesaretle doğrudan şaşmazsa, bu arada iyi yürekliliğini yitirmeyecektir.
4. "Hangi hakla bana ders vermek istiyorsun?" Bu soruyu ürkek gözlerinden okuyorum. Bu soruyu, arsız ağzından işitiyorum, küçük adam!
5. Özgürlüğünü fethetmeyi, onu kendin ve diğerleri için güvence altına almaktan daha iyi becerdin. Bunu çoktandır biliyorum. Ama anlamadığım şey, bataklıktan çıkmak için bunca çile çektikten sonra, niçin hep daha berbat bir bataklığın içine gömüldüğün. 
6. Doğruyu söylemek, doğrudan sana dokunursa, yaşam tehlikesi getirir.
7. Senin yardımımı alabildiğini, ama bunu korumayı bilmediğini görmeyi, çok yavaş öğrendim.
8. Kendini bende, beni de kendinde keşfetmek, ödünü patlatabilir ve kendini benim içimde öldürebilirsin. Bu yüzden, bir süre önce senin herhangi bir köle olmak özgürlüğün için, ölümü göze almaktan vazgeçtim. Şu söylediklerimi, henüz anlayacak durumda değilsin, biliyorum: "Herhangi bir köle olmak özgürlüğü", öyle kolay bir şey değil.
9. Hepsinden kötüsü, sana acımaya zorluyorsun...
10. Hiç samimi olarak düşündün mü, küçük adam, bu sözlerin ne muazzam bir sorumluluğu kapsadığını? Hiç (haydi samimi ol!) kendi kendine sordun mu?
11. Hemen yeni bir saçmalık konuştun, yeni bir alçaklık yaptın, tekrar derinden yaraladın. Sen unutursun. Ama büyük insanın özelliğindendir unutmamak, kin gütmemek, senin niçin böyle bayağı davrandığını anlamaya çalışmak.
12. Senin hakkında iyi düşünmenin olanağı yok küçük adam. Yalnızca senin hakkında ve senin etrafında düşünmek mümkün. Seninle değil. Çünkü sen her büyük, geniş düşünceyi boğansın.
13. Sana şunu derim, küçük adam: İçindeki en iyi şey için duyuyu yitirdin. Boğdun onu ve onu kimde görsen, katlediyorsun! Sen küçüksün ve de küçük kalmak istiyorsun küçük adam.
14. Ey bu uydunun mihnet hanesindeki zavallı adam! Kendi sözlerini kendin anlamıyorsun.
15. Katle devam ediyorsun, huzur ve düzen adına; ama alçakça katlediyorsun, arkadan sinsice! Beni alelen ahlaksızlıkla suçlarken, gözüme bakma cesaretini göstermiyorsun. Çünkü biliyorsun, hangimiz asıl ahlaksız ve kaypak.
16. Sakin ol küçük adam, amacım seni aşağılamak değil. Aksine şimdiye dek mutluluğunu elinde tutamadığını sana göstermek istiyorum. Bu seni hiç mi ilgilendirmiyor?
17. Hayır küçük adam, hakikat konuşunca kulak vermiyorsun sen.
18. Haklılığın perdesi ardına gizlenemezsin. Çünkü sen, çok fazla açık verdin, küçük adam.
19. Sen büyüksün, küçük adam, küçük ve darkafalı olmadığın zaman. Senin büyüklüğün, küçük adam, bize kalan son umut.